Eğer Benim hakkımda hiçbir şey bilmiyorsun.

Ne biçim bir adam olduğunu bilmezsin.

Lanet olası ne konuştuğumu iyi biliyorsun.

Biliyorsun, sen benim varolduğumun... tek kanıtısın.

Evet, Altın Küre'ye aday göstermeyeceğim, Charlie. Neyden bahsettiğimi anladın.

Bu yaz başıma gelen tek iyi şey sendin.

Babam hakkında hiçbir halt bildiğin yok.

Onun hakkında zerre kadar bilgin yok.

Ne biliyor musun? Şu an benim tutsağımsın.

Bu konuda amma çok şey biliyorsun demek ha, Douglas?

Benim nasıl biri olduğumu bilmiyorsun Elena.

Gordugun gibi, sen bilgi paylasirsan, ben de paylasirim.

Bence biliyorsun. Bence nerede olduğunu biliyorsun.

Neler olduğu hakkında konuşabiliriz, ama sen her zaman öyle

Aslında ikimizin de bir sürü ortak noktası var.

Aklımı neyin meşgul etmesi gerektiğini çok iyi biliyorsun.

Viggo'nun neyi sevip sevmediğini nereden biliyorsun?

Sen hiç sahip olmadığım en iyi erkek arkadaşsın.

İnsanların neler yapabileceğine dair hiçbir fikrin yok.

Listemdeki ilk insan sendin, biliyor musun?

Kalan tek sen vardın. Buna hala inanan tek sendin.

Nasıl oldu? Ailem hakkında hiçbir bok bilmiyorsun.

Buraya aitsin! Ve yarın taklit edeceksin, kendini güçlü hissettireceksin, ve biliyorsunuz, sonunda --"(Alkışlar) (Alkışlar) "Sınıfa gideceksin ve şimdiye kadar yapılmış en iyi yorumlamayı yapacaksın."